Neden Tayvan?
Çoğunlukla sorulan, bazen yadırganan ama genelde merak edilen soru. Tayvan nasıl bu kadar önemli bir yarı iletken oyuncusu haline geldi?
Kısa bir nedenle açıklamak gerekirse, doğru zamanda doğru işler yaptılar.
Ancak uzun cevabı... Biraz karmaşık.
Öncelikle twitter yazılarımda sıklıkla bahsettiğim "Japon Yarı İletken Güneşi" kavramını anlamak lazım. Bu kavram İkinci Dünya Harbi sonrası Japonya'nın yarı iletken endüstrisini nasıl domine ettiği ile ilgilidir. Çoğunluğu ABD sayesinde olsa bile dominasyon seviyesi o kadar büyük olmuştur ki en sonunda ABD tarafından kafasına "inilmiştir." Evet, hem ABD sayesinde o gücü aldılar hem de ABD tarafından indirildiler. İronik.
Japon Güneşi'nin indirildiği zaman ise -bu 70 ile 80ler civarına denk gelir- Dünya'da bugün bildiğimiz çoğu yarı iletken şirketinin temeli için fırsat doğdu. Bunlardan biri ise Tayvan'ın şansı, TSMC idi.
Japonların bıraktığı yarı iletken boşluğu çok büyüktü, hatta o kadar büyük ki bugün indirilmelerine rağmen belli bir oyuncu olarak kalmaya devam ediyorlar. Bu boşluğu doldurmak, o dönem ülkeler için en büyük ekonomik fırsatlardan biri olabilir sanırım. Tayvan bu fırsatı değerlendi.
O dönem Tayvan'ı yöneten KMT, "burada iş var" diyerek Asya çapında kurduğu bütün bağlantılarının sınırlarını zorladı. Kurulacak yarı iletken endüstrisine sınırsıza yakın kaynak, iyi dış ilişkiler ve fırsatlar sunuldu. Ancak eksik bir şey vardı, bu sektöre öncülük edebilecek bir tepe şirket. Bunun içinse fırsat bir nevi ayaklarına geldi. ABD'de eğitim gören ve o dönem bir hayli ırkçılığa maruz kalan Asyalı mühendisleri, tabirince vasıflı kişileri bir bir tespit edip Tayvan'a geri getirdiler. Bu getirdikleri insanlardan biri de Morris Chang, TSMC'nin kurucusuydu.
KMT, başta ABD olmak üzere gelmek isteyen iş gücünü kendi adasına topladı. Bunlardan bir şirket kurdu ve verebileceği bütün kaynağı verdi. Yanında iyi dış ilişkilerle birlikte tabii. 2000ler civarı ABD'de çıkan fabless üretim modelide onların şahlanması için ayrı bir öncü oldu.
Yani, uzun anlatımında kısası bu. Fazla uzuna girersek, Çin bizi yakalar sonra.